27 Ekim 2015 Salı

Enerjisi Hiç Bitmeyen Şehir: Barselona

Herkese merhaba,

Gezi yazılarıma bu yazıyla başlamış bulunuyorum, daha önce farklı bi sitede bu yazıyı yazmıştım. Ama gerek işin ciddiyetinden gerekse sitenin yapısından dolayı ciddiyetimden ödün vermemiştim. Şimdi ise o yazıdan kopya çekerek (1.5 sene olmuş nasıl hatırlayayım o kadarını) sizinle kısa Barselona gezimi paylaşacağım.



Erkeklerin futbol konuşmalarına sıkça konu olan Barselona’yı bir de kadın gözüyle görelim dedik. Gecesi gündüzü neredeyse İstanbul gibi olan ama İstanbul’un kasvetini ve kalabalıklığını atmış birazda İzmir’e özenip sahil şeridinde kıyıya uzanmış bir şehir Barselona.




Barselona, Roma, Paris gibi şehirlerde metro hatları inanılmaz geniş olduğu için otellerimizi metrolara yakın seçtik. Bu bütün şehri 2 gece 3 gün gibi kısa bir sürede rahat rahat gezme olanağı sağladı. Barselona’daki hediyelik eşya alışverişlerinizi metroların içinde bulunan yerlerden yapmanızı tavsiye ederim zira oradaki fiyatlar daha uygun.





Barselona denilince akla ilk gelen şey tabi ki Sagrada Familla. Otelimiz buraya çok yakın olduğu için yürüyerek gitmeyi tercih ettik. Etrafındaki inşaat görüntüsünün sebebini bilmeyenler için belirtecek olursam İspanyollar bu katedral bittiğinde kıyametin kopacağına inanıyorlar. Bu yüzden katedrali inanılmaz yavaş yapıyorlar. Heykellerin yüzleri bile tam olarak oyulmamış. İçerisi aynı şekilde daha tam olarak bitmemiş. İçerisini kelimelere dökemeyeceğim sanırım. İyisi mi resimlere bakın.



Barselona’da görülmesi gereken bir başka yer ise Park Güell. Park Güell’e gitmek Barselona’nın herhangi bir yerine ulaşmaktan daha zor. Ama sizin için kısa kısa notlar aldım gidişle ilgili. İlk olarak nerede olursanız olun metronun yeşil, gri, mor ve sarı hatlarının kesiştiği Passeig de Gracia metro istasyonuna gidin. Orada indikten sonra 24 numaralı otobüse binip 15-20 dakikalık bir mesafeden sonra Park Güell’in önünde ineceksiniz. Direk metro hattıyla gittiğinizde 15 dakikadan uzun bir yürüme mesafesi oluyor hemde yokuş yukarı.
Park Güell’e gelecek olursak. 8 euro gibi bir bilet ücreti var. Ama göreceğiniz güzellik karşısında bu miktar az bile. 1914’te yapılan bu park içerisindeki karamele benzeyen evlerin hikayesi aslında çok da dramatik ve önemli değil. Mimari olarak güzelliği yine kelimelere sığamayacak türden.


Park Güell’in üst tarafından bütün Barselona’yı görebilirsiniz. Resim çekmek için ya da biraz dinlemek için daha eşsiz bir manzara olamaz. Şehir merkezine dönmek için ise yine geldiğiniz otobüse binip Catalunya durağında inmeniz yeterli.




Şehir merkezi ise ayrı bir dünya. Ama İstanbul’dan gidiyorsanız eğer çok da yadırgayacağınızı düşünmüyorum. Sadece biraz daha lüks mağazalarla ve tabi ki daha çok yeşillikle İstiklal Caddesini hatırlatan bir görüntüye sahip. Bütün yolu sahile kadar yürümenizi tavsiye ederim. Alışveriş için cennet olan bu yolda bizim İstiklal’in aksine pahalı markalarda yer alıyor. Chanel, Dior’un yanı sıra UrbanOutfitters, Forever 21 gibi Türkiye’de bulunmayan ve fiyatları pahalı olmayan markalarda bulunuyor.



İspanya’ya kadar gidip Zara(İnditex) ve Mango’ya uğramadan dönmeyin derim. Fiyatları Türkiye’dekiyle aynı olsa da çok daha fazla ürün çeşidini Barselona’da bulabilirsiniz.
Sahile geldiğinizi uzaktan göreceğiniz Christoph Colomb heykeliyle anlayabilirsiniz. Köprülerden geçerken yerde magnet satanlardan alıp alabileceğiniz en ucuz magetleri almayı unutmayın. Tanesini 1 euro’ya satıyorlar diğer yerlerde en ucuz 3.5 euroya görmüştüm.


Sahildeki alışveriş merkezinin içerisinde bulunan kozmetik mağazası Primor ise Türkiye’de olmayan bir çok uygun fiyatlı kometik markasını bünyesinde bulunduruyor. Alışveriş merkezinin içerisinde bir de Flormar var, fiyatları görünce gerçekten çok şaşırdım neredeyse Türkiye’de satıldığının 3 katı fazla fiyata satılıyordu.


Ve tabi ki Barselona’da yenmesi gereken yemeklerin başında paella geliyor. İsmini içerisinde pişirildiği iki saplı küçük tavadan alan bu yemek pirinç ve safranın içerisine malzeme eklenerek yapılıyor. En çok tercih edileni deniz mahsulleri olanı. Ama sizin damak tadınıza ne uyuyorsa onunla birlikte yiyebilirsiniz. Benim önerim daha az turistik olan yerlerde yemeniz. Hem tadı daha güzel oluyor hem de turistik yerlerde 15 euro vermek yerine 5-6 euroya karnınızı güzelce doyurmuş olursunuz.


Hiç bir zaman enerjisi yaşama temposu düşmüyor Barselona’da. Eğer siz de İstanbul gibi olsun ama biraz daha neşeli olsun diyorsanız bir sonraki tatil rotanızı Barselona’ya çevirin.


Ben baya baya KADINIM MUTLUYUM'daki yazımı buraya kopyaladım. Umarım biricik eski editörüm şimdi çok sevdiğim büyüğüm Betül bana kızmaz. <3
Öptüm. Ece X.

1 yorum:

  1. Sports Betting - Mapyro
    Bet 토토 the casinosites.one moneyline from jancasino.com 1:25 PM to 11:00 https://octcasino.com/ PM. See more. MapYO Sportsbook features live odds, live streaming, and detailed 출장샵 information.

    YanıtlaSil